14 Ağustos 2010 Cumartesi

aşk


Saçımı küt kestirmek istiyorum. Rüyamda "seni seviyorum" diyecek olduğumda saçım küttü çünkü. (gerçi tam diyecekken saçımın ne kadar kötü göründüğünü düşünüp vazgeçiyordum) Of kafam darmadağın. Bir sevgilim var, benden bir yaş küçük. Gerçi pek belli olmuyor. Neyse. Beni seviyor, cidden seviyor çok aşık biliyorum. Ben onu seviyor muyum evet. Aşık mıyım ... bilmiyorum. Onunla zaman geçirmeyi seviyorum onsuzluğu da hissederim muhtemelen çünkü bana çok değer veriyor. Ama bu ilişkiyi tamamen kendim için devam ettiriyorum. Bencil olduğum için. Ama ben ilişkilerde kötü olmayı pek sevmiyorum. Yani ona kötü davranıyor muyum, eh biraz, ama sadece kendimi şımartacak kadar. Sadist duygularımı tatmin etsem onunla, vicdanım sızlardı heralde. Şu an bile sızlıyor. Kötü olmayı seviyorum ama pek beceremiyorum sanırım. İlişkilerde her zaman geyşa ruhlumsu bir halim olmuştur. Hep de haketmeyenlere. Şimdi bunu aşmaya çalışıyorum hem de cidden hak eden biriyle. Ama içimden gelmiyor napayım. İlk aşkımsa yaklaşık 9uncu ayını doldurmak üzere. Aslında onunla ilgili pek yazmak istemiyorum. Çünkü onu unutmaya çalışıyorum. Şu anda yazdığım cümlenin gerçek olmadığını bilerek yazmaya devam ediyorum. Onu unutmak istiyor muyum bunu bile bilmiyorum. Aslında istemiyorum. Ama unuttum diyorum. Unutacağım diyorum. Her neyse. Dedim ya onunla ilgili yazmak istemiyorum.

Bununla çıkmaya başladığımızdan beri 8. sınıfta uzun bir dönem hoşlandığım çocuk mesaj atmaya başladı. İnsanın cidden aklını başından alacak şeyler yazıyor, aşık olduğunu, ciddi ilişkiye başlamak istediğini, bunun benimle olmasını istediğini, kalbinin nasıl çarptığını.. falan filan. 8. sınıftayken (bu da lise 3teydi) bununla doğru dürüst bir konuşmamız bile olmamıştı, ama acayip hoşlanıyordum bundan, bir de basketçi taş birşey yani. Neyse. Bana yazdıkları pek gerçekçi gelmiyor, bunu ona söylediğimde de acayip dil döküyor ikna etmek için. Antalya'dan gitmiş, ama benim için gelecekmiş konuşmak beni ikna etmek için. Sevgilim olduğunu söyledim önemli değil beklerim dedi, zaman verelim, ama lütfen hemen hayır deme falan dedi. Ben de tamam zaman verelim ama umut vermek istemiyorum yani olmayabilir baya beklemen gerekebilir ve sonucu bile çıkmayabilir falan dedim. Tamam dedi beklerim dedi çok istiyorum gerçekten istiyorum dedi. Merak ediyorum acaba gerçekten doğru mu söylüyor diye. Denemeye değer geliyor çünkü. Ama şu ankinden bunun için ayrılmam yani. Çünkü bunu seviyorum ve gittiği kadar gitsin istiyorum. Şımartılmak da hoşuma gidiyor.

Aslında ilişkilerde böyle rahat olamam hiç, kıskancımdır, elimdekini kaçırmaktan korkarım, çok iyi davranırım, geyşa ruhluyum falan. Ama şimdi böyleyim ya, diyorum hep böyle olan kızlar var, ne güzel, ne rahat bir durum. Böyle olmamın nedeni değişmem falan değil ama. Böyleyim çünkü bunların hiçbiri bana zarar verip beni üzemez. Beni bir bakışıyla ağlatabilecek tek insanı da unuttum, unutuyorum.

Her neyse, ne diyordum, saçımı küt kestirmek istiyorum. Ama emin olamıyorum..
fotonot: My Wife Nude - Salvador Dali

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder